google.com, pub-7066923862761279, DIRECT, f08c47fec0942fa0 İSİS MABEDİ'NDE İNİSİYASYONA BAŞLANGİÇ - 2

osiris kültü, tufan, tanrı ra, antik mısır sırları, piramitlerin gizemi, atlantis, mısır kehanetleri...

İSİS MABEDİ'NDE İNİSİYASYONA BAŞLANGİÇ - 2

Hiç yorum yok :
Zihinsel ve fiziksel negatif paıtiküllerden arınmanın bir diğer yöntemi de çimen ya da kumlar üzerinde güneş veya ay ışığında yürümekti. Bu şekilde yürümek ya da uzanmak da negatif etkileri yok etmekte, arındırmakta ve adayı enerjiyle
doldunnaktaydı.







Fazlalıkların terki

Fazlalıkların terk edilmesi de bir diğer çalışma egzersiz­lerini oluşturmaktaydı. Bu kapsamda dünyasal arzu ve istek­lerden terk çalışmaları, mabetteki yaşamının önemli bir parça­sı olmaya başlıyordu.

Terk yoluyla kazanılacak gücün, iç potansiyelinde bi­rikmesi hedeflenmekteydi. Biriken bu enerji, psişik etkinli­ğini gözle görülür bir şekilde artırmaya başlıyordu. Bu geliş­me, sadece onu gözleyen rahiplerce değil, kendisi tarafından da rahatlıkla hissedilebiliyordu. O ilk geldiği günden bu ya­na pekçok şey değişmişti. Sezgileri her geçen gün biraz da­ha artmış, daha önce kullanmadığı bazı algılama yetenekleri ortaya çıkmaya başlamıştı... Çevresindeki insanların bedenle­rini kaplayan ışıltılı haleler gün geçtikçe daha da belirginleşiyordu. Hatta rüyaları bile farklılaşmıştı. Adeta görünmeyen bir gücün etkisi altına girmiş ve bu güç hem dıştan hem de iç­ten kendisini sarıp sarmalıyordu.

Bu süreç içinde öğrenci sürekli olarak gözetim altında tu­tulmakta ve geçirdiği içsel gelişim izlenmekte, ona uygun ye­ni aşamalara geçilmekteydi. Sert kurallara uymaya mecbur edilen öğrenci, kendi egosunu bizzat kendisi kırarak, mürşit­lerine kendisini teslim etmekteydi.

Ondan mutlak itaat istenmekteydi. Mabedin eğitimcileri tarafından ne istenirse tartışmasız bir şekilde aday bunu yeri­ne getiriyor, hiç değilse yerine getirmek için elinden gelen tüm çabayı gösteriyordu... Kurallara uymak temel kuraldı. Bu disipline uyan adaylara, bu süreç içinde "Sırlar Öğretisi" ile ilgili mürşitlerince pek sınırlı ifşaatlarda bulunul­maktaydı. Bu, eğitimin genel prensibini oluşturan bir diğer faktördü.

Kendisine aktarılan bir sırrı öğrenci iyice içine sindirme­den, bir diğer sır kesinlikle kendisine açıklanmamaktaydı. Ye­ni bilgilere uyum göstermesi için öğrenciye ihtiyacı olan süre fazlasıyla tanınırdı. Açıklanan her bir sına uyum gösterme süreci adaydan adaya farklılık gösterdiği için her aday ayrı ayrı gözlemlenmekte ve içinde bulunduğu durum tahlil edilmekteydi. Bu eğitim biçimi, mabede toplu olarak kabul edilen adaylar arasında belli bir ayrımın ortaya çıkmasına ne­den olmaktaydı.Yani bir aday henüz inisiyasyonun birinci aşamasını daha tamamlayamadan, bir diğer aday inisiyasyo­nun üçüncü ve son aşamasına kadar yükselebiliyordu. Bu farklılık göz önüne alınarak, adaylar kendilerine uygun grup­lara dahil ediliyordu.

Bu, o denli dikkatle uygulanırdı ki, bazen uzun bir süre geçmesine rağmen öğrenci kendisine yeni bilgiler verilme­mesine şaşırır ve "acaba bende iyi gitmeyen bir şeyler mi var" diye düşünmekten kendisini alamazdı. Hatta mürşitlerin kayıtsız davrandıklarını bile zannedebilirdi.

Endişelerinin ve sorularının cevabı olarak hep şu cümley­le karşılaşırdı:

- "Bekle ve çalışmana devam et... "

Bu sözü her duyuşunda, içinde aniden başkaldırma arzu­su, üzüntü ve şüphe uyanıveriyordu.

"Büyük ümitlerle geldiği bu mabette yoksa kara maji ehlinin kulu kölesi mi olmuştu?!..."

"İradesine hükmederek meçhul bir felâkete doğru mu sü­rükleniyordu?"

"Yoksa... Bütün bunlar sadece birer saçmalıktan mı iba­retti?..."
1 | 2 | 3 | 4 | 5

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder