google.com, pub-7066923862761279, DIRECT, f08c47fec0942fa0 FİSAGOR DÖNEMİ - 2

osiris kültü, tufan, tanrı ra, antik mısır sırları, piramitlerin gizemi, atlantis, mısır kehanetleri...

FİSAGOR DÖNEMİ - 2

Hiç yorum yok :
Dinlerin geçmişi, kıtaların ve ırkların tarihi konularında nice sırlar edinmişti. Birbirlerinden belirli oranlarda farklılık­lar gösteren dinler arasında sağlıklı mukayeseler yapabilir du­ruma gelmişti. Tüm dinlerin farklı sosyal ihtiyaçlar için fark­lı görünümlere bürünmüş, tek bir hakikatin ışınlarından başka şeyler olmadıklarını aıtık apaçık şekilde bilmekteydi.

Tüm bu dini sistemlerin anahtarlarının Mısır Mabetleri'nde kendisine aktarılan "Ez.oterik Sırlar"ın içinde gizlen­miş olduklarını şimdi açık bir şekilde görüyordu. Mısır mabetlerinde edindiği majik yeteneklerini de bura­da geliştirme imkanı bulmuştu. Bu konuda özellikle eski Zer­düşt rahiplerinden çok yararlanmıştı. Majik uygulamalar konusunda eski Zerdüşt Geleneği'ne bağlı rahipler oldukça ileri düzeyde pratik uygulamalar yapa­bilmekteydiler.

Bu rahipler astral enerjileri belirli bir yere yönlendirme konusunda gerçekten çok başarılıydılar. Ayrıca yerküreye ait manyetik akımlardan yararlanarak da, başta telekinetik uygu­lamalar olmak üzere birçok mucizevi diye adlandırılabilecek fenomenler gerçekleştirebilmekteydiler.

Tüm bu gözlem ve çalışmaları sırasında halkın uyguladığı "dua" ve "ibadet"in de eski majik nitelikli prensiplerden kaynaklanmış ritüeller olduğunu farketmişti. Halk bunların farkında değildi. Ve zaten halk da bu ritüelleri olması gerekti­ği gibi değil sadece şeklen yapabiliyordu.

Mısır'dan sonra 12 yıl Babil'de zorunlu olarak kalması, başta ak maji bilgisini derinleştirmek olmak üzere pekçok şey elde etmesine neden olmuştu ama artık ülkesine geri dön­mek için can atıyordu. Ve sonunda istediği oldu. Özel bir izin­le Babil'den ayrılmasına izin verildi...

Dönüşünde vatanını can çekişir bir halde buldu. Mısır'ı işgal eden güçler burasını da darmadağın etmişti. Okullar ve mabetler kapatılmış ve inisiyeler çil yavrusu gibi dağılıp ora­ya buraya sığınmak zorunda kalmışlardı.

Bu felaketlere rağmen, hiç değilse geri döneceğinden bir an bile şüphe etmemiş olan anacığını kucaklayabilme imkanı­nı bulmuştu. Herkes Sisamlı kuyumcunun maceraperest oğlu­nun ölüp gittiğine inanmıştı ama anacığı bir zamanlar kabine­nin kendisine söylediklerinden hiç bir zaman şüphe duyma­mıştı. Oğlunun Mısırlı rahiplere özgü beyaz giyisiler içinde yüce misyona hazırlandığı inancını hep içinde yaşatmştı.

Fisagor'un ilk işi, 35 yıl boyunca edindiği inisiyatik kül­türün bir sentezini Delf Mabedi'nde tesis etmek oldu. Böylelikle Orfe'nin temellerini attığı öğretiyi aradan geçen yılların ardından yeniden güçlendirdi.

Bir yıl gibi kısa bir sürede Delf Mabedi'ni eskisinden de güçlü bir hale getirdi. İnisiyatik sırlarını buradaki rahiplerle paylaştı. Teoklea isimli bir rahibeyle özel olarak ilgilenerek onu tam anlamıyla bir Piti haline getirdi. Onu Tanrılar'ın nefeslerine aracılık etsin diye bir liri ayarlar gibi ayarladı. Delf Mabedi'ni canlandırdıktan sonra İtalya'ya geçti. Taranto Körfezi'nin uç noktasında bulunan Kroton'da kendi okulunu kurdu.

Fisagor'un İnisiyatik Öğretisi

Fisagor İnisiyasyonu'nda da inisiye adayı özel eğitime alınmadan önce bir takım sınavlardan geçirilirdi. Ancak bu sı­navlar, Mısır'daki orjinalleriyle kıyaslandığında çok daha yu­muşatılmış ve Batı'nın mizacına uyarlanmış sınavlardı. Ama bu sözlerimizin sınavların çok da basit olduğu anlamına gel­memesi gerektiğini hemen vurgulamak istiyorum.

Neden mi?... Bunun nedenini, gelin adaya uygulanan sı­navların içinde arayalım...

Mabetteki sınavdan önce mabedin dışındaki bir sınavdan adayın geçmesi gerekiyordu. İlk sınav, kentin dışındaki dağlık bir mekanda bulunan ve içinde hayaletlerin bulunduğu ifade edilen bir mağarada, ada­yın gece karardıktan gün ağırana kadar yalnız başına kalma cesaretini gösterip gösteremeyeceğinin anlaşılmasından oluşmaktaydı. Bu ürkütücü mağarada gece tek başına kalmayı reddedenler henüz daha yolun başında, gecelemeyi kabul edip de sabah olmadan oradan kaçanlar ise hemen ardından sınavı başaramamış sayılır ve mabette gerçekleştirilecek diğer sı­navlara dahil edilmezlerdi.

İlk sınavı geçenler sabah olunca mağaradan alınarak mabede getirilirdi. Adaya ikinci sınava hazırlanmasına fırsat verilmeden ve kendisiyle hiç konuşulmadan hemen mabetteki küçük bir odaya kapatılırdı. Kendisine verilen bir taş levha ve bir de tebeşiri kullanarak, rahiplerce belirlenen bir ezoterik sembolü yorumlaması istenirdi.

Sabahın erken saatlerinden havanın kararıncaya kadar ge­çen yaklaşık 12 saat süresince bu odada tutulan adaya bir kap su ve biraz da yavan ekmek verilirdi.

1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder