Ey Muhammed, Kitap'ta idris'e dair söylediklerimizi de an; çünkü o dosdoğru bir peygamberdi. Onu yüce bir yere yükselttik. (Meryem: 19/56-57)
Ayetin hemen devamında İdris Peygamber'in Tufan'ndan önceki nesle ait olan bir kişi olduğu son derece açık bir şekilde ifade edilir:
İşte onlar Adem'in ve Nuh'la beraber taşıdıklarımızın soyundan; İbrahim ve israil'in soyundan ve seçip doğru yola eriştirdiğimiz, Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerdendir.., (Meryem Suresi: 19/58)
Konu belli bir oranda da olsa, sanırım açıklığa kavuşmuştur. Biz Thot'un Kitabı'nda anlatılanlara tekrar geri dönelim.
Cehennem Sembolü ve "Astral Tortular"ın yakılması...
Thot Osiris'in kendisine izlettiği bu vizyondan çok etkilenmişti. Ancak aklına bazı sorular takılmıştı:
- "Dünyaya kadar gelen bu ruhlara sonra ne oluyor? Bu madde girdabından kurtulamamak diye bir şey söz konusu olabiliyor muydu?"
Zihninden bu sorular geçerken, Osiris'in kendisine gösterdiği vizyon da yavaş yavaş silikleşmeye başlamıştı. Bir ara Osiris'in o muhteşem görüntüsüyle karşı karşıya geldi ve ardından Thot kendisini siyah bir bulutun içinde buluverdi. An-cak bu sefer gördükleri hiç de iç açıcı şeyler değildi.
Canavarımsı hayvanları andıran garip mahluklar tarafından parçalanmakta olan çaresizlik içindeki insanlar bu kez gözünün önünde canlanmıştı... Çevresini çok korkunç bir manzara kaplamıştı... Pırıltılar içindeki dünyadan, sanki yeraltındaki zindanlara inmiş gibiydi...
Derken yine Osiris'in sesi duyuldu:

Metapsişik çalışmalarda ve ezoterik öğretilerde dile getirilen çok önemli bir bilgiyle burada karşılaşılmaktadır. Thot'un Kitabı'nda geçen "Tahrip Olmak" kavramı, metapsişik ve ezoterik öğretilerde "Astral Yanma" olarak tanımlanır.
Bu konuyu biraz açalım...
Maddeye bağlanabilmek için kendi ışığını azaltmak zorunda kalan varlık, dünyada yaşarken astral yapısında da çok büyük bir kabalaşmaya maruz kalmaktadır. İşte varlığın en çok etkilendiği olumsuz koşul da budur. Astral yapısı kabalaşan ve adeta bir kabuk gibi varlığın iç ışığını bedensel yaşamına aktarmasına engel olan bu sonuçla her varlık karşılaşmaktadır. Ve her varlık bu dünyadan ayrılıp asıl vatanına dönerken bu astral kabuktan kurtulmak zorunluluğu ile karşı karşıya gelmektedir.
İnisiyasyonun asıl amacı işte bu kabuğu henüz daha dünyadayken yok etmektir.
Ancak unutmamak gerekir ki, özel bir inisiyasyona alınmayan varlıklar da bu kabuklarından kurtulmak zorundadır. Peki bu mümkün müdür? Evet. Bunun da tek bir yolu bulunmaktadır: Pozitif enerjiler içinde kalabilmek. Çünkü bu astral tortuyu oluşturan ana faktör negatif enerjilerdir. Bunu temizleyecek temel unsur ise bunun karşıtı olan pozitif enerjilerdir.
Evet... görüldüğü gibi bunun çaresi son derece basittir. Ama bunun uygulanabilmesi son derece güçtür. Çünkü "negatif enerjilerden uzak kalınınız" demekle negatif enerjilerin kullanımına son verilemez. Bunun için özel çalışmalar gereklidir.
Tüm dinlerin insanları pozitif alana yöneltmeye çalışmalarının asıl sebebi işte bu teknik meseleye dayanır Dinlerde uygulanan çeşitli ibadet ve ayinlerle bu gerçekleştirilmeye çalışılır.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder