Tüm bu inceliklere dikkat ederek konuyu tek bir cümleyle özetleyecek olursak, şunları söyleyebiliriz: Anubus Sirius Kültürü İle dolaylı olarak bağlantılı dünya spatyomunda bedensiz varlıklara yardımcı olan vazifeli bir varlıktır.
Metapsişik araştırmacıların rehber varlıklar olarak isimlendirdiği türden bir varlıktır. Ya da bu tür vazifeli varlıkların genel ismidir. Mısır Mitolojisi'nde ölülerin kalbini tartması da, bu yorumumuzu desteklemektedir.
Osiris (1,4)

Ölüler Tanrısı'dır Seb ve Nuit'in oğludur. İsis, Neüis ve Set'in kardeşidir Mısır Mitolojisi'ne göre: Başlangıçta Osiris "Doğa Tanrısı"ydı. Kardeşi Set tarafından öldürüldükten ve Thot'un sihirli asası yardımıyla karısı İsis tarafından tekrar canlandırıldıktan sonra "Ölüler Tanrısı" olmuştur Adı "reenkarne olan" demektir.
Evet Mısır Mitolojisi'nde Osiris bu şekilde tanımlanır. Ancak buradaki "Ölüler Tanrısı" tanımlaması bilinen ölüm olayıyla ilgili değildir. Mısır Ezoterismi'nde ölü inisiyeyi sembolize eden Bu sembolik bilgi dikkate alındığında Osiris'in İnisiyeler'in başı olduğu anlamı çıkar Yani Mısır İnisiyasyonu'nun lideridir Bu liderin kimliğini daha önce açıklamıştık.
Aynı zamanda Evrensel İdare Mekanizması'nin ruhsal planlarından, vahiy mekanizmasıyla ilgili vazifeli planın da sembolüdür. Bu açıklamalarımızdan da anlaşılacağı üzere, Osiris hem birinci heın de dördüncü gruba ait sembolik anlamlara sahiptir.
İsis (1,4)

Osiris'in karısı ve kardeşi, Horus'un annesidir. "Güç Sözlerinin Efendisi" ve "Doğa Tanrıçası"dır. Başında tahta benzeyen başlığı olan kadınla gösterildiği gibi bazen de başmda güneş kursu ve boynuzlu başlığı olan bir kadın şeklinde de ifade edilmiştir. Ve heykel ya da resimlerinin çoğunda alnını çevreleyen bir yılan vardır.
Mısır İnisiyasyonu'nda çok önemli bir yere sahip olan kabinelerin sembolüdür. "Güç Sözler'in Efendisi" tanımlamasıyla Mısır Mitolojisi bunun ipucunu vermektedir Aynı zamanda Osiris'te olduğu gibi. Evrensel İdare Mekanizması'nın vazifeli planlanndan da birinin sembolü konumundadır. Yani hem birinci hem de dördüncü gruba ait bir
semboldür.
Thot (4)

Mısır Mitolojisi'ne göre "Bilgelik Tanrısıdır. Genellikle balıkçıl başlı insan olarak gösterilir. Maat'ın kocasıdır-. Thot, "Osiris'in Doğruyu Söyleyeni "dır. İnsanların dünyada söylediği tüm sözleri ve yaptığı her işi kaydeder ve sonuçları Osiris'e bildirir.
Birçok eski kayıt Thot'tan Mısır topraklarına Yengeç Zodyak Çağı'nda gelen bir yabancı olarak söz eder. Bu son derece önemli bir tanımlamadır. Çünkü Yengeç Zodyak Çağı Atlantis'in batışından sonraki ilk çağdır.
Eski Mısır kayıtları arasında önemli bir yere sahip olan Piramit metinlerinde Thot'un "Tanrısal Konuşma Bilgisi'ne sahip olduğunu söyler. Yine aynı metinlerde sanat ve bilimlerin kurucusu olduğu, sesinin çok güçlü bir etkiye sahip olduğu anlatılırken, ondan "Tanrıların Yazıcısı" olarak bahsedilir. Bu mitolojik anlatımlarda geçen üç tanımlama Thot'un ezoterik kimliğini açık olarak olmasa da, üstü örtülü bir şekilde dile getirir.
"Bilgelik Tanrısı", "Osiris'in Doğruyu Söyleyeni", "Tanrısal Konulma Bilgisine Sahip Olmak" ve "Tanrılar'ın Yazıcısı"
Thot'un, kökeni Mu'ya ait olan öğretiyi Atlantis'ten getiren bir rahip olduğunu göz önüne alarak yukarıdaki tanımlamaları değerlendirecek olursak, her şey çok daha anlaşılır bir hale gelecektir...
Bu tanımlamaların ne anlama geldiğini kısaca maddeler halinde sıralayalım:
"Bilgelik Tanrısı": Önde gelen inisiyatörlerden biri olduğunu gösterir. Bir sonraki tanımlama bu inisiyasyonun ismini açıkça ortaya koymaktadır. "Osiris'in Doğruyu Söyleyeni"
"Tanrısal Konuşma Bilgisine Sahip Olmak": Mısır'da Tanrılar'la birlikte yaşanan dönemler ve Tanrısal konuşma lisanı tanımlamalarına sıklıkla rastlanır. Bu ifadelerde kastedilen dönem Mu Uygarlığı'nın dünya üzerinde varolduğu süreç, Tanrısal Lisan ise Mu'da konuşulan dildir.
Bu konuyla ilgili tarihi kayıtlarımıza geçmiş satırlar da bulunmaktadır. Bu kayıtlar ünlü Tarihçi Herodot'a aittir. Herodot'un Mısır'daki seyahati sırasında Teb Rahipleri ona 341 dev heykel göstermişler ve bunların 11.340 yıllık Mısır Tarihi içinde dikildiklerini söylemişlerdi. Teb Rahipleri'nin bu konuda anlattıkları arasında ilginç bir cümle geçmektedir (Herodot bu cümleyi Tarih Kitabı'na olduğu gibi almıştır.) Teb Rahipleri bu heykellerin kendi geçmiş nesillerine ait olduklarını ancak bu heykellerin yapımından önce Tanrılar'ın insanlar arasında yaşadıklarını söylemişlerdi.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder