Hakikat tüm eski toplumların mitolojilerinde ve dinlerinin temelinde yer almaktadır. Ancak onu bulup oıtaya çıkartmak hem çok zor, hem de çok kolaydır. Bu zorluk ya da kolaylığı belirleyen ise "Ezoterik Bilgiler"dir. Bu geçmişte de böyleydi, günümüzde de böyle... Bu püf noktasından haberdar olamayanlar ise, büyük bir panikle nehrin kıyısında, bir aşağı bir yukarı koşuşup dunnakta ancak bir türlü nehrin karşı kıyısına geçmeyi başaramamanın sıkıntısı içinde bocalamaktadır.
Mayalar'ın günümüzden binlerce yıl önce verdikleri kritik tarihe doğru hızla yaklaşılmakta ve hem fiziksel, hem de ruhsal değişimin sancıları artmaktadır. Önümüzde hayli önemli günler bulunmaktadır... Ezoterik Alfabe'nin getirdiği kolaylıktan yararlanarak, gelecek günlere kendimizi daha kolay hazırlayabiliriz. Sadece gelecek günlere değil, içinde yaşadığımız günlere de ışık tutabilecek bu ''Ezoterik Lisan"ı bir an önce kavramakta büyük yarar vardır. Çünkü zorluk, "Ezoterik Alfabe"yi bilmeyenler için hâlâ dimdik karşılarında durmaktadır Ve şunu özellikle altını çizerek belirtmek istiyorum ki, Ezoterik Alfabe'yle konuşmayı ve anlaşmayı başaramadığımız müddetçe, ne antik devirlere ait dinlerin, ne de Semavi Dinler olarak isimlendirilen Ortadoğu'ya inen dinlerin gerçeği anlaşılamaz. Günümüz dini inançlarının temel prensipleri ve dinlerin gerçeği ancak ve ancak Ezoterik Alfabe ile bir anlam kazanabilir.
Bu böyle olmasaydı, sorarım sizlere; o zaman Tasavvufi Çalışmalar ortaya çıkar mıydı? Neden Tasavvuf vardı? Eğer her şey göründüğü gibi idiyse, görünen neden insanlara yetmedi de, görünenin ardındaki görünmeyen Ezoterik Prensiplere ulaşılmaya çalışıldı. Tabii şunu da söylemek gerekir ki, bu ihtiyaç o devirde de bu devirde de, herkese ait bir ihtiyaç değildi. Çünkü görünenle yetinenler, her şeyi görünenden ibaret zannettiği için onlara her şey o kadar basitti ki!...
Evet... Onlar için her şey görünenden ibaretti. Ama her şeyin bu kadar basit olmadığını farkedenler, tarihin her döneminde çıkmış ve o büyük ''Ezoterik Bilgelik Zincirleri"nin halkalarına katılmaya gayret etmişlerdir. Bu zincire katılma gayretleri de tüm inisiyatik çalışmaların temellerini oluşturmuştur.
Cevap Geçmişte mi Gizli?...
Ezoterik Alfabe'nin izleri tarihin çok eski dönemlerine kadar uzanmaktadır, işte bu nedenle eskinin anısını günümüz anlayışıyla ele almaya çalışıyoruz. Ancak günümüzün değişen fiziksel, ruhsal ve kozmik şartları gereği artık eski dönemlerde olduğu gibi özel olarak oluşturulan çalışma merkezleri ile gerçekleştirilen eğitim sistemi, yerini bireysel tnisiyasyona devretmiş bulunmaktadır. Bu nedenle de artık bu tür merkezler bulunmamaktadır. Merkez artık her bir bireyin gönlünde oluşmaya başlamış ve bu merkezlerin sayısı da her geçen gün katlanarak artmaktadır. Bizim burada sizlere eskiyi hatırlatmaktan maksadımız, geleceği daha kapsamlı olarak yorumlayabilmek içindir. Geçmiş dönemlerdeki inisiyatik çalışmalarda insanlara aktarılan sırları gün ışığına çıkartmak, gelecekte bizlere çok büyük kolaylıklar sağlayacaktır.
Şunu asla unutmayın ki, bu sırlara gelecekte de çok ihtiyacımız olacak. Değişen sadece bu sırların aktarılış şeklidir. Sırlar geçmişte neyse bugün de aynıdır. Gelecekte ortaya çıkacak sırların kökenleri de yine o eski hatıraların arasında saklıdır. Yani aynen bir zamanlar İsa Peygamber'in dediği şu sözlerde olduğu gibi:
Şakirtleri isa'ya dediler;
Sonumuz nasıl olacak söyle bize?
Isa dedi:
Sonu aradığınıza göre
başlangıcın perdesini mi açtınız?
Çünkü başlangıç nerede ise,
son orada olacak.
Mesut o kimsedir ki başlangıçta duracak
ve sonu bilecek
ve ölümü tatmayacak.
Kuşkusuz ki bu sözlerin altında yalan sırrı ortaya koyabilmek için birçok bilgiyi bir araya getirmek gerekir. Biz şu anda bu gizli sözlerin ayrıntılı yorumuna girmeyelim ama şunu da unutmayalım ki, geçmişin ezoterik bilgileri olmaksızın geleceğin ezoterik bilgilerini anlayabilmek oldukça zor olacaktır.
"Eskilerin bizim şu an bilmediğimiz bazı sırlara vakıf olduklarını kabul etmek zorundayız." diyen Einstein'ı da burada bir kez daha anarak, ''Antik Mısır Sırları"nın derinliklerine doğru ellerimizi uzatmaya başlayalım...
Sırlar Dünyası'na Yolculuk...
Bir zamanlar Ezoterik Kültür'ün en önde gelen kalelerinden biri oan Antik Mısır, Dünya Coğrafyası'nın en gizemli köşelerinden biridir. Dünya Tarihi'nin en gizli kalmış sırları da buradadır.
Burada yaşananlar, sadece Dünya Tarihi'nin değil, Dinler Tarihi'nin de en büyük sırlarını oluşturur... Bir zamanlar "Sırlar Dünyası"na bu kapıdan girilirdi. Az sonra biz de öyle yapacağız ve Mısır Mabetleri'nin içine girerek, sırlar dünyasının kapısını hep birlikte aralamaya çalışacağız... Ancak bundan önce, Mısır'ın Bilinmeyen Tarihi'ni kısaca ele alacağız...
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
yorum değil soru. Bu metinlerin kaynağı nedir?
YanıtlaSilBu metinlerin kaynağı Ergun Candan'ın "ANTİK MISIR SIRLARI" adlı kitaptır. Ama nedense blog sahibi bunu yazmaya gerek görmediği gibi kitabın tamamını buraya aktarmış.. Hiç etik değil... emeğe saygı da değil.. Kısa alıntılarla ve kaynak gösterilerek kitaba yönlendirilmesi pekala mümkün olabilirdi...
YanıtlaSilherkese selamlar..
YanıtlaSilBENCE; 3-5-10-12 kaynakla ilgili değil bu sorunuzun cevabı sayın adsız :)
bu bir yolculuk!
doğru sorduğunuzda cevapları beraberinde geliyor zaten!
yorum / yargı katmaksızın (internet üzerinden) yayınlanmış bu kıymetli derlemenin; nadide bir birikimin aktarılması olduğu kanısındayım ben.
yani bir manada kaynağın, en azından bir kısmının; yazarın kendisi olduğunu,(nacizane kendi tecrübelerime dayanarak) iddia edebilirim.
kaldı ki yeri geldiğinde kaynak/yazar/araştırmacı isimleri konu gereği veriliyor zaten..
cüretim için de hoşgörünüze sığınıyorum..yıllardır kovaladığım ve kovalaNdığım nice bilginin ve dahasının bu şekilde önüme serilmesinin çocuksu sarhoşluğunda;düşüncelerimi ifade etmekden, kendimi alamadım.
teşekkürler!!
hem de çok teşekkürler :)
ellerinize, gözlerinize, yüreğinize sağlık!
sevgiler...
pınar
ergun oturup kendimi yazmış oda derlemiş biyerlerden..
YanıtlaSilPaylaşımınız için teşekkürler :)
YanıtlaSil